Üzüm Gebelik (Mol Gebelik)
Üzüm gebelik (mol gebelik), tıbbi terim olarak “molahr gebeliği” veya “molar gebelik” olarak bilinir. Rahimde anormal doku büyümesinin görüldüğü bir tür gebelik durumunu ifade eder. Genellikle plasentanın anormal bir şekilde büyüyüp sağlıklı bir fetüsün gelişmediği durumlar olarak tanımlanabilir. İki ana türü vardır: tam mol gebelik ve kısmi mol gebelik.
Mol gebelikler tekrarlayabilir. Mol gebeliği geçiren kadınlar, gelecekteki gebeliklerde yeniden mol gebelik geçirme riski altında olabilirler. Ancak, tekrarlayan mol gebelik oranı düşüktür. Genel olarak, mol gebelik geçiren kadınların sadece %1 ila %2’si bir sonraki gebeliklerinde tekrarlayan mol gebelik yaşayabilir.
Tam Mol Gebelik: Bu durumda, döllenmiş yumurta anormal bir şekilde gelişir ve plasenta hızla büyür. Ancak, fetus gelişmez veya çok erken aşamada durur. Tipik olarak, embriyo veya fetus bulunmaz ve plasentada anormal hücre büyümesi gözlenir.
Kısmi Mol Gebelik: Bu durumda, iki sperm hücresi tarafından döllenmiş bir yumurtadan anormal embriyo ve plasenta oluşur. Ancak, bu embriyo genellikle sağlıklı değildir ve yaşamı sürdüremez. Plasentadaki hücreler de anormaldir.
Tam ve kısmi molar gebeliklerde, fetusun gelişmemesi veya sağlıksız bir şekilde büyümesinin nedeni genellikle genetik anormallikler ve döllenmiş yumurtanın yapısal sorunlarıdır. Bu durumların nedenleri şunlardır:
Hem tam molar hem de kısmi molar gebeliklerde genetik anormallikler yaygın bir nedendir. Normal kromozom sayısına sahip olmayan döllenmiş yumurta veya kromozomlarda anormalliklerü fetüsün sağlıklı gelişimini engeller.
Mol gebelikte plasentanın yapısında yer alan trofoblast hücreleri anormal şekilde büyüyebilir ve hızla yayılabilir. Bu durum normal plasentaya kıyasla fetüsün beslenmesini ve gelişimini etkileyebilir.
Mol gebelikler genellikle doğal olarak sona ermeyen ve tıbbi müdahale gerektiren durumlar olduğundan tedavi önemlidir. Ancak, bazen mol gebelikler düşük veya küretaj ile sonlanabilir. Mol gebeliklerden sonra bir süre tekrar hamile kalmak önerilmez ve düzenli takip önerilir.
Mol Gebelik Teşhis ve Tedavisi
Mol gebeliğin teşhisi genellikle çeşitli medikal testler ve görüntüleme teknikleri kullanılarak yapılır. Şüpheli durumlarda, doktorlar aşağıdaki yöntemleri kullanabilir:
-
Ultrason İncelemesi: Gebelik sırasında rahimdeki anormal dokuları ve plasentanın büyümesini görsel olarak değerlendirmek için ultrasonografi taraması yapılır.
-
Kan Testleri: Gebelik hormonu olan beta-hCG seviyelerinin normalden yüksek olması durumunda mol gebelik şüphesi oluşabilir. Kan testleri ile hormon seviyeleri kontrol edilir.
-
Histopatolojik Analiz: Doktor, tanıyı doğrulamak için rahimden alınan doku örneklerini laboratuvara göndererek incelemeye tabi tutabilir.
-
Pelvik Muayene: Rahim büyüklüğü ve anormal dokuların değerlendirilmesi amacıyla yapılabilir.
Mol gebeliğin tedavisi, genellikle anormal hücre büyümesini durdurmayı ve sağlığı korumayı hedefler. Tedavi yöntemleri gebelik tipine, şiddetine ve hastanın durumuna göre değişebilir. Tedavi seçenekleri şunları içerebilir:
-
Düzenli İzlem: Mol gebeliğin erken safhada tespit edilmesi durumunda düşük riski yoksa doktor sizi düzenli olarak takip edebilir. Plasentanın büyümesi ve beta-hCG seviyeleri kontrol edilir.
-
İlaç Tedavisi: hCG seviyelerini düşürmek amacıyla ilaç tedavisi uygulanabilir.
-
Kanser Risk İzlemi: Mol gebelik nadiren kansere dönüşebilir (trofoblastik hastalık). Kanser riski yüksekse, uzun vadeli takip ve gerektiğinde ilaç veya radyoterapi gibi tedaviler önerilebilir.
-
Gelecekteki Gebelik Planlaması: Mol gebelik geçiren kadınlar, sonraki gebeliklerden önce doktorlarıyla görüşmelidir. Ekstra dikkat ve izleme gerekebilir.
Prof. Dr. Eray ÇALIŞKAN
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı