Miyomlar
Miyomlar, rahimdeki kas hücrelerinden oluşan iyi huylu tümörlerdir. Genellikle düzensiz adet kanamaları, pelvik ağrı, basınç hissi, sık idrara çıkma gibi belirtilere neden olabilirler. Miyomlar kadınların hayatını olumsuz etkileyebilir ve hatta gebelik şansını da azaltabilir. Bu nedenle, miyomlar tedavi edilmesi gereken bir durumdur.
Endoskopik jinekoloji, miyom tedavisinde sıklıkla kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntem, rahim ve diğer üreme organlarına endoskopik aletlerle girilerek yapılan cerrahi işlemleri içerir. Endoskopik cerrahi, geleneksel açık cerrahiden farklı olarak daha az invazif bir yöntemdir ve daha hızlı iyileşme süreçleriyle sonuçlanır.
Endoskopik jinekoloji ile miyom tedavisinde farklı teknikler kullanılabilir. Bunlar arasında miyomun alınması (miyomektomi), miyomun küçültülmesi (miyolizis), rahmin tamamen alınması (histerektomi) gibi işlemler yer alabilir. Endoskopik cerrahi, miyomların tedavisinde başarılı sonuçlar elde etmek için etkili bir seçenektir.
Miyom Belirtileri ve Nedenleri
Miyomlar, rahimdeki kas hücrelerinden oluşan iyi huylu tümörlerdir. Genellikle kadınların üreme çağında, yani 30’lu ve 40’lı yaşlarında ortaya çıkarlar. Miyomlar genellikle belirti vermezler ve çoğu zaman tesadüfen yapılan ultrason veya muayene sırasında saptanırlar. Ancak bazı durumlarda, miyomlar ciddi belirtilere neden olabilirler. İşte miyomların belirtileri ve nedenleri:
Belirtiler:
Düzensiz Adet Kanamaları: Aşırı kanama veya uzun süren adet dönemleri miyomların belirtilerindendir.
Pelvik Ağrı: Karın bölgesinde veya sırtta ağrıya yol açabilir.
Basınç Hissi: Rahim baskısı nedeniyle karında şişlik veya doluluk hissi olabilir.
Sık İdrara Çıkma: Rahim veya idrar yoluna baskı yaparak sık idrara çıkma hissi oluşturabilir.
Kabızlık: Bağırsak basısı nedeniyle kabızlık sorunu yaşanabilir.
İdrar Kaçırma: Miomun idrar yoluna baskı yapması sonucu idrar kaçırma sorunu olabilir.
Miyom Oluşma Nedenleri:
Miyomların oluşum nedeni tam olarak bilinememekle birlikte şu faktörler risk oluşturabilir:
- Genetik Faktörler: Ailede miyom öyküsü olması miyom gelişimini artırabilir.
- Hormonal Değişiklikler: Hormonal dengesizlikler miyom oluşumunda etkili olabilir.
- Hamilelik ve Doğum Kontrol Yöntemleri: Hamilelikte artan hormonlar veya doğum kontrol yöntemleri miyom oluşumunu etkileyebilir.
Miyom Teşhisi Nasıl Konur?
Miyom tanısı, genellikle jinekolojik muayene, ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans görüntüleme (MRG) gibi görüntüleme yöntemleri ile konulur. İşte miyom tanısı ve teşhisi için kullanılan yöntemler:
-
Jinekolojik Muayene: Doktor, pelvik muayene sırasında rahimde veya yumurtalıklarda miyom varlığını hissedebilir. Miyomlar genellikle sert ve düzensiz bir yapıya sahiptirler, bu nedenle doktorun muayenesi miyomların varlığını ortaya çıkarabilir.
-
Ultrasonografi: Ultrasonografi, rahim içinde ve çevresindeki yapıları görüntülemek için kullanılan yaygın bir yöntemdir. Miyomlar genellikle ultrason ile rahatlıkla görülebilirler. Miyomların boyutu, konumu ve sayısı ultrasonografi ile belirlenebilir.
-
Bilgisayarlı Tomografi (BT) ve Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG): BT ve MRG, daha detaylı görüntüler almak ve miyomların rahim içindeki durumunu daha iyi belirlemek için kullanılabilir. Bu görüntüleme yöntemleri, miyomların boyutu, sayısı, yerleşimi ve ilişkili olası komplikasyonları göstermede faydalı olabilir.
-
Histerosalpingografi (HSG): Bu tanı testi, rahim içi yapıların durumu hakkında bilgi vermek için kullanılır. Miyomların rahim içinde nasıl etki ettiğini ve rahim boşluğunda miyom olup olmadığını göstermek için rahime kontrast madde verilerek röntgen çekilir.
-
Endometrial Biyopsi: Endometrial biyopsi, rahim iç zarından bir örnek alınarak incelenmesi işlemidir. Bu işlem, rahim içi miyomların veya başka rahim içi sorunların teşhis edilmesi amacıyla yapılabilir. Endometrial biyopsi genellikle ofis ortamında, lokal anestezi altında yapılır ve genellikle hafif bir rahatsızlık hissiyle sınırlıdır.
Miyomların sayısı, boyutu, konumu ve belirtilerine bağlı olarak uygun tedavi yöntemini belirlemek için doğru tanının konulması oldukça önemlidir. Bu nedenle, miyom belirtileri yaşayan herkesin bir jinekolog veya kadın doğum uzmanı ile görüşmesi ve gerekli tanı testlerini yaptırması önemlidir.
Endoskopik Jinekoloji: Miyom Tedavisindeki Rolü
Endoskopik jinekoloji, jinekolojik problemlerin tanı ve tedavisinde kullanılan minimal invaziv bir cerrahi yöntemdir. Bu yöntem, bir kamera ve diğer cerrahi aletleri içeren ince bir endoskopik tüpü kullanarak, küçük kesi ve minimal doku hasarı ile müdahale etmeyi amaçlar. Endoskopik jinekoloji, geleneksel açık cerrahiye göre daha az invazif olması ve daha hızlı iyileşme süreci sunması nedeniyle tercih edilen bir tekniktir.
Miyomlar genellikle rahim içindeki, dışındaki veya kasıklarda bulunan iyi huylu tümörlerdir. Miyomlar genellikle belirti vermezler ancak büyüdükçe ve belirtiler ortaya çıktıkça tedavi gerekebilir. Endoskopik jinekolojinin miyom tedavisindeki rolü şu şekilde özetlenebilir:
-
Miyomektomi: Endoskopik jinekoloji ile yapılan miyomektomi işlemi, miyomların rahim içinden çıkarılması işlemidir. Genellikle laparoskopik cerrahi yöntemi kullanılarak gerçekleştirilir. Endoskopik yöntemle yapılan miyomektomi, daha küçük kesiler gerektirir ve daha az doku hasarı oluşturabilir. Bu sayede hasta iyileşme sürecinde daha az ağrı ve komplikasyon yaşayabilir.
-
Miyolizis: Endoskopik jinekoloji ile miyolizis işlemi, miyomu küçültme veya yok etme amacıyla yapılan bir tedavi seçeneğidir. Bu yöntemde, rahim duvarına küçük elektrotlar yerleştirilerek, miyomun beslenme arterleri koterize edilir ve miyom küçültülür. Bu işlem minimal invaziv bir yöntem olup, hastalar genellikle hızlı bir iyileşme süreci yaşarlar.
-
Histerektomi: Endoskopik jinekoloji ile rahmin tamamen alınması işlemi olan histerektomi, miyomların tedavisinde bir seçenek olabilir. Bu işlem laparoskopik yollarla veya robotik cerrahi ile gerçekleştirilebilir, böylece daha az invazif bir yöntemle rahmin alınması mümkün olabilir. Endoskopik histerektomi, açık cerrahiye göre daha az ağrı ve komplikasyonlara neden olabilir.
Endoskopik jinekoloji, miyomların tedavisinde başarılı sonuçlar elde edilmesini sağlayan etkili bir yöntemdir. Minimal invaziv olması, daha hızlı iyileşme süreci sunması ve hastaların daha az ağrı ve komplikasyon yaşaması gibi avantajları nedeniyle tercih edilen bir yöntemdir. Ancak miyom tedavisinde hangi yöntemin kullanılacağına karar vermek için miyomun boyutu, konumu, sayısı ve hasta için en uygun tedavi seçeneği göz önünde bulundurulmalıdır.
Endoskopik Jinekoloji ile Miyom Tedavisi Yöntemleri
Endoskopik jinekoloji, miyomların tedavisinde sıklıkla kullanılan minimal invaziv bir cerrahi yaklaşımdır. Bu yöntem, endoskop adı verilen ince bir tüp aracılığıyla gönderilen kamera ve cerrahi aletler ile minik kesiler yapılmasını gerektirir. Bu minimal invaziv teknik, geleneksel açık cerrahiye göre daha az postoperatif ağrı, daha az kan kaybı ve daha hızlı iyileşme süreci sunar. İşte endoskopik jinekoloji ile miyom tedavisinde kullanılan bazı yöntemler:
-
Laparoskopik Miyomektomi: Laparoskopik miyomektomi, miyomların rahim içinden çıkarılması işlemidir ve endoskopik jinekolojinin en yaygın kullanılan tedavi seçeneklerinden biridir. Laparoskopi yöntemi ile küçük kesiler yapılarak endoskopik aletlerle miyomlara ulaşılır ve çıkarılır. Bu yöntem miyomların rahim içinde kalmasını önleyebilir ve rahmi koruyarak doğurganlık şansını artırabilir.
-
Robotik Miyomektomi: Robotik cerrahi, laparoskopik cerrahinin gelişmiş bir versiyonudur ve endoskopik jinekoloji ile miyom tedavisinde etkili bir seçenek olabilir. Robot yardımıyla cerrah daha hassas ve kontrol edilebilir hareketler yapabilir, böylece miyomları daha doğru bir şekilde çıkarabilir. Robotik cerrahi ile miyomların çıkarılması işlemi daha kolay ve daha hızlıdır.
-
Histeroskopik Miyom Ablasyonu: Histeroskopik yöntemlerle miyomların tedavisi de mümkündür. Histeroskopik ablasyon, rahim içinde bulunan miyomların yakılması veya don durulması işlemidir. Bu işlem, endoskopik aletlerin rahim içine yönlendirilerek miyomların küçültülmesini veya yok edilmesini sağlar. Bu yöntem genellikle tek seanslık bir işlem olup, hastaların iyileşme süreci genellikle hızlıdır.
-
Myolizis: Endoskopik jinekoloji ile yapılan myolizis işlemi, miyomların küçültülmesi veya tamamen yok edilmesi amacıyla uygulanan bir yöntemdir. Bu yöntemde, miyomların beslenme arterlerine ulaşılması ve kapatılması suretiyle miyomların küçülmesi sağlanır. Bu işlem minimal invaziv bir yöntemdir ve hastalar genellikle hızlı bir iyileşme süreci yaşarlar.
-
Endometrial Ablasyon: Rahim iç zarının bir kısmının veya tamamının ortadan kaldırılması işlemidir. Endometrial ablasyon, aşırı kanamaların tedavisinde etkili olabilir ve miyomların neden olduğu aşırı kanamaların kontrol altına alınmasına yardımcı olur.
Miyomların Kansere Dönüşme Olasılığı Var Mı?
Miyomlar, genellikle rahmin düz kas dokusundan köken alan iyi huylu tümörlerdir ve kansere dönüşme olasılığı oldukça düşüktür. Yapılan araştırmalar, miyomların nadiren kansere dönüştüğünü ve bu durumun genellikle binde iki kadar düşük bir orana sahip olduğunu göstermektedir. Miyomlar doğası gereği kanserli tümörler değildir ve bilimsel olarak kansere dönüşme eğilimine dair kesin kanıtlar mevcut değildir.
Miyomların oluşumunda östrojen ve progesteron hormonlarının rol oynadığı düşünülmekte ve genetik faktörlerin de bu süreçte etkili olabileceği bilinmektedir. Aile geçmişinde miyom öyküsü bulunan bireylerde genetik yatkınlığın rolü de göz ardı edilmemelidir. Miyomlar genellikle rahimde dış tabakada, orta tabakada veya iç tabakada gelişebilir.
Yapılan bilimsel araştırmalar, miyomların kanserli hücrelere sahip olmadığını ve kansere sebep olabilecek diğer faktörlerin etkili olduğunu düşünmektedir. Ancak, nadir durumlarda miyomların kansere dönüşme riski olabileceği göz ardı edilemez.
Prof. Dr. Eray ÇALIŞKAN
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı